|
|
|
 Dikkat ve HafızaZübeyir Gündüzalp- Hafızanın tecrübe île adeta ihtisas peyda ettiği görülmektedir. Hafıza, zekanın en büyük sermayesidir.
- Tatbik edilmeyen tecrübeler, malumat yığınından başka bir şey değildir.
- İntiba ne kadar şiddetli dursa, hafıza o kadar kuvvetli olur. Mesela heyecanla öğrendiklerimizi unutamayız.
- Hıfz, dikkat ve alakanın gücü derecesinde kuvvetli olur. Bir şeyi ne kadar dikkatle ve alakayla telakki ödersek, bellememiz ihtimali o kadar çok olur. Çok defa kolayca öğrenilen şeyler çabuk unutulur.
- Sarf edilen gayret, fikirde bir çok bağların vücuda gelmesine sebep olur.
- Hafızada fasılalı tekrar, fasılasız tekrardan daha faydalıdır. Çünkü zihin, fasılalar esnasında şuursuz bir surette o mevzu hakkında faaliyette bulunur.
- İyi bir hafızanın bazı vasıfları:
- Kolaylık ve çabukluk, yani az zamanda ve fazla zahmet çekmeksizin bir mevzuu anlama kabiliyeti.
- Sağlamlık; yani uzun zaman değişmemesi.
- Kavrayış, yanı hafızanın mümkün' olduğu kadar fazla şeyleri muhafaza etme kabiliyeti.
- Ezberleme ya aynen ya mealen olur. Aynen ezberlemeyi ihtiyat etmemeli. Bir şeyin hülasasını bellemek itiyadını kazanmalıdır.
- Zihnen çalışan insanlar yalnız arzu ettikleri şeyleri hatırda tutmaya muvaffak olurlar.
- Biz dikkatimize mevzuumuzu tekrarlamak suretiyle.büyük mikyasta hakim olabiliriz.
- İdrak ne kadar gayretle yapılmış ise, hıfz etme o nispette kuvvetli olur. Sarf edilen gayret, fikirler arasında bağların meydana gelmesine sebep olur. İdrak zamanı ne kadar uzarsa, bellemek ihtimali o kadar ziyadedir.
- İntiba ne kadar tekerrür ederse, hafıza o nispette emniyetli olur. Birkaç defa görülen ya da okunan eser, diğerlerinden daha çok hatırlanır, intiba ne kadar vazıh ve berrak olursa, onu bellemek ve unutmamak imkanı o derece artar. -Açık yazılmış makale, vazıh söylenen konferans gibi
- Bir intiba, hasselerimizden ne kadar fazlasını alakadar ederse, hafıza o nispette emniyetli olur. Bir defa yazmak, birkaç defa okumaya muadildir.
- Bir intiba, ne kadar fazla tedaî uyandırırsa, o nispette iyi hıfz ve hatırlama olur. Telâhuk-u efkar (fikirlerin birleşmesi) neticesinde zihin inkişaf eder.
- Mahfuzatımız (ezberimizdekiler) zihnimizin sermayesidir. Hafızasında sermaye olmayan bir zeka, faydalı bir halde işleyemez.
- Anlayarak ve dimağen hazmederek ezberlemeli.
- Aynen ezber, lisanda terakki ve inkişaf için faydalıdır.
- Mealen ezber muhakeme kabiliyetim inkişaf ettirir.
- Hafıza fikirlerin tedaîsine tabidir. Çeşitli hadiseler ne kadar çeşitli suret ve tarzlarda düşünülürse, o nispette kolay hıfz olunurlar
- Hafıza alakaya tabidir. Hafızaya hakim olan, alakadır.
- Bir şeyi ezberledikten sonra vakit vakit tekrarlar yapmak zarureti vardır.
- Evvelce idrak edilmiş olan şeylerin zihinde teşekkülü temsilî muhayyiledir. Hatıraları maziden şimdiye getirir.
- Vücuda getirici muhayyile, zihnin evvelce idrak ettiği şekillerden tamamen ayrı olarak yeni terkipler husule getirmek konusundaki kabiliyetidir. Vücuda getirici muhayyilenin amil ve sebepleri şunlardır:
- Fikrî amiller
- Hîssî amiller
- Gayr-î şuurî amiller.
- İnsan sahip olduğu bilgiler arasında ne kadar fazla tahlil ve terkip ameliyesi yapmışsa, muhayyilesinin vücuda getirici kabiliyeti o derece artar.
- Zihinde hayaller ne kadar kuvvetli ve çok olursa muhayyile unsurları o kadar bol ve sağlam demektir. Bunun için, bellenen şeylerin Kuranî hakikatler gibi açık ve sağlam olması, hem hafıza, hem muhayyile için çok faydalıdır.
KAYNAK BELİRTİLMELİ Bu sayfa hakkında yorum ekle:
|
|
|
|
|
|
|
📊 19 Ağustos 2007 itibariyle, toplam: 56072099 ziyaretçi (142847893 klik) tarafından görüntülenmiştir. Online ziyaretçi rekorumuz, 4626 kişi. (5 Eylül 2010) |
|
|
|
|
|
|
|