Gönül nûr-ı cemâlinden habîbim bir ziyâ ister Gözüm hâk-i rehinden ey tabîbim tûtiyâ ister
Safâ-yı sîneme zulmet veren jeng-i günâhımdır Aman ey kân-ı ihsân zulmet-i kalbim cilâ ister
Yetiş imdâda ey Şâh-ı risâlet rûz-ı mahşerde Ki derd-i bî-devâ-ı ma’siyet senden şifâ ister
Ne âb-ı dîdeden rahat ne âh-ı sîneden imdâd Benim bâr-ı günâhım lûtf-ı şâh-ı enbiyâ ister
Sarıldım dâmen-i ihsânına ey Şâfi-i ümmet Dahîlek yâ Muhammed hasta cânım bir devâ ister
Gül-i ruhsârına meftûn olanlar şüphesiz sensiz Ne mülk ü mâl ü cân ister ne de zevk ü safâ ister
N’ola bir kerre şâd olsun cemâl-i bâ-kemâlinle Ki kemter bendeniz Es’ad sana olmak fedâ ister
Lügatçe
Nûr-ı cemâl: Güzel yüzlü nur Habîb: Sevgili Ziyâ: Işık Hâk-i rehin: Hapsedilmiş toprak Tabîb: Doktor Tûtiyâ: Sürme, çinko Safâ-yı sîne: Keyifli gönül Zulmet: Karanlık Jeng-i günâh: Günah pası Kân-ı ihsân: İhsan kaynağı İmdâd: Yardım Şâh-i risâlet: Gönderilenlerin önderi Rûz-ı mahşer: Mahşer günü Derd-i bî-devâ-ı ma’siyet: Devasız günah erdi Âb-ı dîde: Göz suyu, göz yaşı Âh-ı sîne: Gönül ahı Bâr-ı günâh: Günah sıkıntısı Lûtf-ı şâh-ı enbiyâ: Nebilerin şahının lütfu Dâmen-i ihsân: İyilik ödeyen, lütuf yapan Şâfi-i ümmet: Ümmete şefaat eden Dahîlek: Kendine kat, sana erdir Gül-i ruhsâr: Gül yüzlü Meftûn: Tutkun, aşık Şâd: Sevinçli, memnun Cemâl-i bâ-kemâl: Olgunluğa erişmiş güzel yüz Kemter: İtibarsız, aşağı Bende:köle
Bu sayfa hakkında yorum ekle:
📊 19 Ağustos 2007 itibariyle, toplam: 53665243 ziyaretçi (136662247 klik) tarafından görüntülenmiştir. Online ziyaretçi rekorumuz, 4626 kişi. (5 Eylül 2010)