
Kader
Abdurrahman Yördem
2. Bölüm
İnsanlar, kader / ilahi yazılım konusunda dar düşünceyle bazı şeylere itiraz
ederler. Hadlerini bilmezler. Doğal afetler, depremler, su baskınları ve
hortumların vs. neden olduğu masum insanların ölümüne ya da yoksulluk ve açlık
yüzünden ölümlere itiraz ederler.
Yoksulluk, açlık üzerine birinci yazımda bilgilendirme yapmıştım. Kısaca tüm
insanlara yetecek nimetlerin insanlar arasında dengesiz paylaşımı sonucu oluşan
bu durumun telafisi için Allah tarafından Kurân-ı Kerîm ayetleri ile insanlar
uyarılır. Kazandığından paylaşması istenir. Bunun karşılığının hem dünyada hem
ahiret evreninde ödeneceğini de bildirir.
Doğal afetler konusunda insan, aceleci davranır ve bunun sonuçlarını bilemez.
Adeta ilahi yazılıma isyan eder. Oysa ki Allah uyarır:
De ki: “Siz Allah’a dininizi mi öğreteceksiniz? Oysa Allah, göklerde ve yerde
olanları bilir. Allah, her şeyi bilendir.” (Hucurat suresi 16)
Gaybı bilemeyiz. Olayların sonucunda kime hayır gelecek bilemeyiz. Bu konuda bir
belgesel aklıma geldi. Sanıyorum Kuzey kutbuna yakın bölgelerde çekilmiş. Bir
geyik, açlıktan öldü. Şimdi ne deriz: “Allah, bunun rızkını niye yaratmadı?”
Acele ederiz. Halbuki onun rızkı bitmiştir ve ömrü sona erecektir. Ancak
başkalarına rızık olacak ve başkalarının ölümünü engelleyecektir. Nitekim
birazdan kutup ayısı, yavruları ile uçsuz bucaksız kar yığını içinde yolları
buraya gelecek ve geyikten rızıklanacaklar. Birazdan kuşlar, bundan rızıklanacak.
Belgesel, bunu gösteriyor. Daha sonra kim bilir hangi canlılar, kar yığını
içinde bu rızıktan faydalanacak.
Bu, Allah’ın bir hikmeti ve rahmeti... Bizler, bilemediğimizden acele ederiz.
Haddimizi aşarız. Bu acele ve sabırsızlık, insanlar için gayet normal bir olgu.
Kurân-ı Kerîm’de Rabbimiz, Hz. Musa’yı sabır konusunda sınar ve bu örnekle
olayların ardını bilmeden sabırsız davranmamız eleştirilir.
Kehf suresinde ilgili ayetlerde ; Hz. Musa ve görevli bir varlık, beraber
yolculuğa çıkarlar. Yolculuk esnasında bazı olaylar yaşarlar. Her olayın sonunda
Hz. Musa, sabırsızlık yapar ve arkadaşını tenkit eder. Üç olaydan sonra arkadaşı
sabırsız davrandığını bu yüzden yolculuğun bittiğini söyler. Daha sonra
olayların perde arkasını kendine anlatır.
78. Dedi ki: “İşte bu, benimle senin aranda ayrılma (zamanı)mız. Sana,
üzerinde sabır göstermeye güç yetiremeyeceğin bir yorumu haber vereceğim.”
79. “Gemi, denizde çalışan yoksullarındı, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü)
ilerilerinde, her gemiyi zorbalıkla ele geçiren bir kral vardı.”
80. “Çocuğa gelince, anne ve babası mü’min kimselerdi. Bundan dolayı, onun
kendilerine azgınlık ve inkâr zorunu kullanmasından endişe edip-korktuk.”
81. “Böylece, onlara Rablerinin ondan temiz olmak bakımından daha hayırlısı,
merhamet bakımından da daha yakın olanını vermesini diledik.”
82. “Duvar ise, şehirde iki öksüz çocuğundu, altında onlara ait bir define
vardı; babaları salih biriydi. Rabbin diledi ki, onlar erginlik çağına
erişsinler ve kendi definelerini çıkarsınlar; (BU,) RABBİNDEN BİR RAHMETTİR.
BUNLARI BEN, KENDİ İŞİM (ÖZEL GÖRÜŞÜM) OLARAK YAPMADIM. İŞTE, SENİN SABIR
GÖSTERMEYE GÜÇ YETİREMEDİĞİN ŞEYLERİN YORUMU.” (Kehf suresi 78-82 ayetler)
“İnsanlar açlıktan ölüyor.” deriz. Ancak her istediğimizin ne şartlarla olursa olsun
olmasını isteriz. Herkes her şeyi sınırsız isterse bir kısmımız, işte böyle açlık
ve yoksulluk çeker. Hadi istediğinize sahip oldunuz. O zaman en yakınınıza bakın
yoksul mu, borçlu mu, maddi sıkıntısı var mı? Ve onlara yardım ediyor musunuz? İşte
imtihanınız bu!
İlahi yazılım / kader; bu dünya ve ahiret evreni arasında bir denge ile
kurulmuştur. Ayrıca gelmiş, geçmiş gelecek her canlının birbiri ile irtibatı bu
yazılımı oluşturur. Bugün sekiz milyar insan ve sayısız canlılar... Bunların
ayrı karakteri, yaşam biçimi, rızıkları, üremeleri ve sayısız olaylar, bunların
hepsini bir arada düşünerek fikirlerin yürütülmesi gerekir. Bu canlılığın
kozmosla, evrenimizdeki her cisim ve kuvvetle irtibatlarını da unutmadan.
KIYAMET SAATİNİN BİLGİSİ, ŞÜPHESİZ ALLAH’IN KATINDADIR. YAĞMURU YAĞDIRIR;
RAHİMLERDE OLANI BİLİR. HİÇ KİMSE, YARIN NE KAZANACAĞINI BİLMEZ. HİÇ KİMSE DE,
HANGİ YERDE ÖLECEĞİNİ BİLMEZ. HİÇ ŞÜPHESİZ ALLAH BİLENDİR, HABERDÂRDIR. (Lokman
34)
Abdurrahman Yördem,
Aralık 2020.
Bu sayfa hakkındaki yorumlar:
Yorumu gönderen: Kenan, 06.12.2020, 17:24 (UTC): hocam kader hakkındaki yazınız baya iyi
elinize sağlık. benim elimde tam peygamberler tarihi diye bir kitap var.
rahmetli dedemden kalma az çok bu siteyi bulmadan önce peygamberlerin
hayatını o kitaptan okumuştum...
bu siteyi açan abilerimizden Allah razı olsun... Aradığım herşeyi buluyorum... |
|
Bu sayfa hakkında yorum ekle: